Rufeyda Al-Eslemia, İslam'ın ilk kadin doktoru ve hemşiresidir.
Rufeyda al-Eslemiya ya da Rufeyda bint Sad ya da söylendiği gibi Kabe bint Sad, İslam öncesi geç dönemde yaşamış ve İslam'ın başlangıcını benimsemiş bir sahabe hemşire ve doktordu
Rufeyda (Allah ondan razı olsun) büyük ihtimalle Medine'de Eslem kabilesinden doğmuştu ve Hz. Muhammed (s.a.v) ve onun muhacir arkadaşları Medine'ye hicret edene kadar orada yaşamıştı. Peygamber dönemindeki akınlara katılmış ve ilk kez Mescid-i Nebevî'de kendisi için kurulan çadırın kurulduğu Hendek Savaşı'nda ortaya çıkmıştır. Hendek'te Peygamber Efendimiz, sahabelere onu Rufeyda çadırına çevirmelerini emretti ve Peygamberimiz onun çadırının yanından geçerek yaralıları ve Sad'ın durumunu denetledi. Ayrıca onun işi sadece savaşlar ve istilalarla sınırlı olmayıp, Rufeyda'nın Heyber Savaşı'na şahit olması ve Hz. Peygamber'in ona bir erkek payı ile katkıda bulunması nedeniyle Medine'deki hastaları tedavi ediyordu .
Rufeyda Al-Eslamiya savaş ve barış zamanlarında tıbbi uygulamalarıyla bir hemşire olarak tanındı ve onun, aralarında Aişe bint Ebu Bekir (Allah ondan razı olsun) gibi Müminlerin Anneleri de dahil olmak üzere başka kadınları eğittiğine inanılıyor. Yaralıların şifacıları olmak, Savaş alanına girip yaralıları taşıdığı, yaralarını sardığı, tedavi ettiği, hastalara göz kulak olduğu, teselli ettiği, aletleri ve ihtiyaçlarını develer üzerindeki çadırında taşıdığı belirtilmektedir. savaş alanına götürdüler ve ardından onları Müslüman kampının önüne yerleştirdiler .
Tarihteki ilk kadın doktor ve hemşire konusunda tarihsel bir farklılık vardır; Batılı halklar bu unvanı modern hemşireliğin öncüsü olarak bilinen Florence Nightingale atfederken, diğerleri Rufeyda'ın tarihteki ilk kadın doktor ve hemşire olduğunu doğrulamaktadır. MS 620 yılında savaşlarda hemşirelik ve ameliyat yaparak hemşireliği dünyaya tanıtmış, Florence Nightingale'den 1200 yıl önce İslam'ı tanımış ve İslam dünyasında hemşireliğin kurucusudur .
Rufeyda Al-Eslamiya adı, İslam dünyasındaki birçok ülkede çok sayıda okula, caddeye, eğitim ve kurumsal yapılara verilmektedir. Ürdün'ün Rusaifeh kentindeki "Rufeyda Al-Eslamiya Hemşirelik ve Ebelik Koleji" adını taşıyan bir koleje de adı verildi.
Arap Kızılayı ve Kızılhaç Örgütü tarafından "Rufeyda Al-Eslamiya Madalyası" ile ödüllendirildi. İrlanda Kraliyet Cerrahlar Koleji, Bahreyn Üniversitesi işbirliğiyle bir öğrenciye, her yıl öne çıkan ve dünya çapında adını taşıyan pek çok ödül ve onur belgesi verilen “Rufeyda Al-Eslemiya Ödülü”nü veriyor .
Rufeyda al-Eslemiya ya da Rufeyda bint Sad ya da söylendiği gibi Kabe bint Sad, İslam öncesi geç dönemde yaşamış ve İslam'ın başlangıcını benimsemiş bir sahabe hemşire ve doktordu
Rufeyda (Allah ondan razı olsun) büyük ihtimalle Medine'de Eslem kabilesinden doğmuştu ve Hz. Muhammed (s.a.v) ve onun muhacir arkadaşları Medine'ye hicret edene kadar orada yaşamıştı. Peygamber dönemindeki akınlara katılmış ve ilk kez Mescid-i Nebevî'de kendisi için kurulan çadırın kurulduğu Hendek Savaşı'nda ortaya çıkmıştır. Hendek'te Peygamber Efendimiz, sahabelere onu Rufeyda çadırına çevirmelerini emretti ve Peygamberimiz onun çadırının yanından geçerek yaralıları ve Sad'ın durumunu denetledi. Ayrıca onun işi sadece savaşlar ve istilalarla sınırlı olmayıp, Rufeyda'nın Heyber Savaşı'na şahit olması ve Hz. Peygamber'in ona bir erkek payı ile katkıda bulunması nedeniyle Medine'deki hastaları tedavi ediyordu .
Rufeyda Al-Eslamiya savaş ve barış zamanlarında tıbbi uygulamalarıyla bir hemşire olarak tanındı ve onun, aralarında Aişe bint Ebu Bekir (Allah ondan razı olsun) gibi Müminlerin Anneleri de dahil olmak üzere başka kadınları eğittiğine inanılıyor. Yaralıların şifacıları olmak, Savaş alanına girip yaralıları taşıdığı, yaralarını sardığı, tedavi ettiği, hastalara göz kulak olduğu, teselli ettiği, aletleri ve ihtiyaçlarını develer üzerindeki çadırında taşıdığı belirtilmektedir. savaş alanına götürdüler ve ardından onları Müslüman kampının önüne yerleştirdiler .
Tarihteki ilk kadın doktor ve hemşire konusunda tarihsel bir farklılık vardır; Batılı halklar bu unvanı modern hemşireliğin öncüsü olarak bilinen Florence Nightingale atfederken, diğerleri Rufeyda'ın tarihteki ilk kadın doktor ve hemşire olduğunu doğrulamaktadır. MS 620 yılında savaşlarda hemşirelik ve ameliyat yaparak hemşireliği dünyaya tanıtmış, Florence Nightingale'den 1200 yıl önce İslam'ı tanımış ve İslam dünyasında hemşireliğin kurucusudur .
Rufeyda Al-Eslamiya adı, İslam dünyasındaki birçok ülkede çok sayıda okula, caddeye, eğitim ve kurumsal yapılara verilmektedir. Ürdün'ün Rusaifeh kentindeki "Rufeyda Al-Eslamiya Hemşirelik ve Ebelik Koleji" adını taşıyan bir koleje de adı verildi.
Arap Kızılayı ve Kızılhaç Örgütü tarafından "Rufeyda Al-Eslamiya Madalyası" ile ödüllendirildi. İrlanda Kraliyet Cerrahlar Koleji, Bahreyn Üniversitesi işbirliğiyle bir öğrenciye, her yıl öne çıkan ve dünya çapında adını taşıyan pek çok ödül ve onur belgesi verilen “Rufeyda Al-Eslemiya Ödülü”nü veriyor .